Ankara Şube Başkanı Gözde Güler Mutlu’nun Kaleminden, Bir Kadının Gözünden Cumhuriyet - Köşe Yazısı
Köşe Yazısı // 31 Ekim 2024 Perşembe
Ankara Şube Başkanı Gözde Güler Mutlu’nun Kaleminden, Bir Kadının Gözünden Cumhuriyet

BİR KADININ GÖZÜNDEN CUMHURİYET

Cumhuriyet; sadece bir yönetim sistemi değil, aynı zamanda bir dönüşüm, bir aydınlanma ve en önemlisibir özgürleşme hareketidir. Bir kadın olarak, Cumhuriyetin bizler ve nesillerimiz için ne anlama geldiğini kelimelerle ifade etmek oldukça zordur. Çünkü Cumhuriyet, en çok kadına Cumhuriyettir.

Cumhuriyet öncesi Türkiye'de kadınlar, toplumda olması gereken bir konumda değildi. Eviyle sınırlı bir hayat sürmek, eğitimden yoksun kalmak ve sosyal hayatta söz sahibi olamamak kadınların kaderi gibi görünüyordu. Ancak Cumhuriyet ile birlikte hayatımız adeta kökten değişmiş, hem kendimiz hem de toplum için büyük bir değişime omuz vermiştik.

Eğitim, kadınların en büyük silahı oldu. Okulların kapılarının kadınlara açılmasıyla birlikte, bizler de erkeklerle eşit şartlarda eğitim alma fırsatı bulduk. Öğretmenlik, doktorluk, avukatlık gibi mesleklerin kapıları artık bizim için de aralandı. Bu sayede hem kendimiz hem ailelerimiz hem de toplum için daha iyi bir gelecek inşa edebilme imkanı elde ettik.

Siyasi hayata katılım, kadınların güçlenmesinde önemli bir rol oynadı. Seçme ve seçilme hakkının kazanılmasıyla birlikte, ülkemizin yönetimine katılma ve söz sahibi olma fırsatı bulduk. Belediye başkanlığından milletvekilliğine kadar birçok alanda kadınlar önemli görevler üstlendiler. Bu durum, kadınların toplumdaki yerini güçlendirdiği gibi siyasete de farklı bir bakış açısı getirdi.

Sosyal hayattaki değişimler de göz ardı edilemez. Kadınlar, artık evlerinin dört duvarı arasında kalmak yerine, sosyal hayata aktif olarak katılmaya başladılar. Spor yapıyor, sanatla uğraşıyor ve sivil toplum örgütlerinde görev alıyorlardı. Bu sayede hem kendilerini geliştiriyor hem de topluma faydalı çalışmalar yapıyorlardı.

Cumhuriyet, kadınlara sadece haklar değil, aynı zamanda sorumluluklar da yükledi. Eşitlik ilkesinin gereği olarak, kadınlar da erkekler gibi çalışma hayatının her kademesinde, toplumsal çalışmalarda yer aldılar. Bu durum kadınların güçlenerek potansiyellerini açığa çıkarma fırsatı verdiği gibi, yapılan çalışmalara da kadın marifetinin estetiğini kattılar.

Elbette, cumhuriyetin getirdiği değişimler her zaman kolay olmadı.Birçok engelle karşılaştık: Toplumdan gelen kimi tepkiler, yeniliklere karşı olanlar ve bu değişimin işine gelmeyen kişileri ve niceleri… Ancak kadınlar, mücadelelerinden asla vazgeçmediler. Birlik olarak daha çok çalıştılar, daha çok başardılar.

Bugün, Türkiye'de kadınlar birçok alanda önemli başarılara imza atıyorlar. Bilimde, sanatta, siyasette ve ekonomide kadınların sayısı her geçen gün artmaktadır.Daha da artacağına inancımız tamdır.

Cumhuriyet, benim için sadece bir tarihsel süreç değil, aynı zamanda bir miras ve bir sorumluluktur. Atalarımızın bize emanet ettiği bu değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Kadın olarak, bu mücadelede ön saflarda yer almaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, güçlü bir kadın, güçlü bir toplum demektir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ünde ifade ettiği gibi;

“Şuna inanmak lazımdır ki dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”

Biz Cumhuriyet kadınları olarak yarınlarımızı güzelleştirmeye devam edeceğiz.

                                                                      

Gözde GÜLER MUTLU
Eğitim Gücü Sendikası Ankara Şube Başkanı

ONLİNE ÜYELİK Herkesin sustuğu yerde "Hak mücadelenizin gür sesi olarak BİZ varız.“ anlayışıyla kurulduk. "Mesele ve sorun varsa çözümü de var." inancıyla yola çıkmış Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası -EĞİTİM GÜCÜ SEN- bu amaçla kurulmuştur.
Online Üyelik